2017 yılının sonlarında Erzurum’da gerçekleşen GYODER’in Gelişen Kentler Zirvesinde inşaat sektörünün önde gelen isimlerinden Adnan Polat’ın yaptığı bir uyarı uzun zaman gündemden düşmedi. 2018 yılına işaret eden Adnan Polat, inşaatta konut satışlarında yaşanan durgunluk ve nakit sıkışıklığını dile getirdi ve sektörde 6 ay içinde ciddi problemlerin yaşanabileceğini söyledi.
Şu sıralar İstanbul’da büyük kentsel dönüşüm projeleri de gerçekleştirmekte olan Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat’ın açıklamalarını haber ajansları, 2018 yılında kaos uyarısı başlığı ile abonelerine duyurdular.
Sonrasında benzer yönde açıklamalar yapanlar da oldu. İnşaat sektörü kaygılarını artık su üstüne çıkarmaya başlamıştı.
Şehir plancısı olarak ben de çeşitli platformlarda aslında uzun zamandır sektörün hak ettiği gibi büyümediğini ve bir sıkıntının ortada olduğunu ifade etmeye çalıştım.
Sektörde Yüzde 25 Küçülme Var!
Gayrimenkul sektörü, Türkiye için lokomotif görevi görüyor. Büyümenin 2,9 puanı gayrimenkul ve inşaattan geliyor. Ancak şu anki mevcut konjonktür sektörün gerçekte büyüdüğünü değil, küçüldüğünü ortaya koyuyor.
Proje geliştiricileri sektörün daralacağını savunuyor. İmar planlama ofislerine gelen proje başvuruları da gelecek yıllarda hayata geçirilmesi planlanan yatırımların zannedildiği kadar çok olmadığını doğruluyor. Gelinen noktada yatırım yapanlara baktığımızda yüzde 25 küçülme olduğunu gözlemliyoruz.Bu durum devam ederse oyun kuruculardan bazıları iflas edebilir. İvedilikle tedbir alınması gereken bir dönemdeyiz.
Sektör niçin küçülüyor?
İnşaat ve gayrimenkul sektöründeki daralmanınana sebepleri arasında jeopolitik riskler başı çekiyor. Yerli ve yabancı yatırımcıların sektöre ilgisi azaldı. Halen taahhüt altında olanlar bu finansal tabloyu kaldıracak durumda değil.
Dünya genelinde oluşan finansal kriz, nakit sıkıntısı, faizlerin çok yüksek olması, bankaların krediler noktasında olumsuz yaklaşımı, sektörün iştahını düşürüyor.
Balondan Çıkmak İçin…
Şişip, büyüyen balondan çıkmak istiyorsanız ya onu patlatacaksınız ya da incelip sıyrılarak, yeniden gelişmeye devam edeceksiniz. Bu noktada kaynaklar ve hayata geçirilecek teşvikler oldukça önemli.
Gayrimenkul sektörünün ihtiyacı olan hammadde dışarıdan yarı mamul olarak geliyor. Sektörde ithal ürün çok fazla. Bu nedenle yapı maliyetleri artıyor. Bu durum da satış fiyatlarına yansıyınca yatırım için iştah kalmıyor. Satın alıcılar bekleme moduna geçiyor.
Türkiye’nin yıllık 1 milyon konuta ihtiyacı var. Konutta artan nüfusa oranla ivmeli ya da paralel büyüme yok. Maliyetlerin yükselmesi, yeni projeler için arsa bulunamaması, kent merkezlerinde imarlı alan üretilememesi gibi nedenler, talebin fazla olmasına rağmen bu ihtiyacı karşılamaya engel teşkil ediyor.
Sektörün Toparlanabilmesi İçin Yapılması Gerekenler
Sektörün yukarı yönlü tekrar toparlanabilmesi için yapılması gerekenler; arsa maliyetlerinin düşürülmesi ve devletin planlı arsa üretip, teslim etmesidir. Şu an İstanbul ve Anadolu’da arsa maliyetleri yüzde 50’nin üzerinde. Bu düşer ise şayet gayrimenkulde fiyatlar iner.
Devletin üretici pozisyonundan destek verici moda geçmesi gerek. Eximbank kredileri, yahut sanayicilere sunulan benzer nitelikteki teşvikler gibi konut üreticilerinin de işlerini kolaylaştırıcı imkanlar sağlanması gerekir.
Gayrimenkulde KDV’ler nezdinde de tekrar bir çalışma yapılmalıdır. Yüzde 18 KDV’lik oranı, alım gücünü azaltıyor.
Yamalı Pantolon Giyme Dönemi Geçti
Türkiye’de artık yamalı pantolon giyme dönemi geçti. Parçacıl değil, bütüncül bir değişime gidilmelidir. Sektörle ilgili bir kurultay yapılıp, bu işte elini bırakın, gövdesini taşın altına koyanlarla birlikte sorunlara çözüm aranmalıdır. Son düzenlemelerle işin önünü tıkayan bazı engeller aşıldı ama sektör hala yeni önlemler gerektiğine inanıyor.
HÜSEYİN OFLAZ
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Y.ŞEHİR VE BÖLGE PLANCISI