Kentsel Dönüşümün Yükselişi ve Gerekçeleri
Kentsel dönüşüm, eski ve yetersiz altyapıya sahip şehir bölgelerinin modern standartlara kavuşturulması sürecidir. İstanbul’da kentsel dönüşüm, deprem riski ve hızlı nüfus artışı nedeniyle büyük önem taşımaktadır. 2000’li yıllardan itibaren, şehirde kapsamlı yenileme projeleri hayata geçirilmektedir. Bu projeler, fiziksel yapıyı iyileştirmenin yanı sıra sosyal altyapıyı da geliştirmeyi hedeflemektedir.
Yüksek katlı binalar, modern konutlar, yeni alışveriş merkezleri ve toplu taşıma projeleri, kentsel yenilemenin temel unsurları arasında yer alıyor. Ancak, bu projelerin sadece fiziksel yenileme ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda şehrin sosyal dokusunu da etkilediğini unutmamak gerekir.
Toplumun Kentsel Dönüşüme Bakışı ve Beklentileri
İstanbul’da kentsel dönüşüm projeleri hakkındaki toplumsal algı karmaşık ve çok yönlüdür. Bazı kesimler bu projeleri şehrin modernleşmesi ve ekonomik kalkınma açısından olumlu bir adım olarak görürken, diğerleri toplumsal etkileri konusunda endişelidir.
Olumlu Algı: Şehir yenileme projeleri, ekonomik ve sosyal kalkınmayı teşvik edebilir. Yeni konut projeleri, iş alanları ve sosyal donatılar yaşam kalitesini artırabilir. Ayrıca, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi uzun vadede şehrin güvenliğini sağlar.
Olumsuz Algı: Bununla birlikte, kentsel dönüşümün olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Yerinden edilme, sosyal bağların kopması ve kültürel değerlerin kaybı bu etkiler arasındadır. Eski mahalle sakinleri, artan yaşam maliyetleri ve sosyal dışlanma sorunlarıyla karşılaşabilir. Özellikle düşük gelirli gruplar, bu süreçten olumsuz etkilenebilir.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, kararsız ve cevap vermeyenlerin yüksek oranı, kentsel dönüşüme ilişkin bilgilendirmenin toplumda yeterince yaygınlaşmadığı veya belirsizliklerin olduğu şeklinde yorumlanabilir (Kundak, S. 2024).
Medyanın Rolü ve Halkın Katılımı
Medya, şehir dönüşümü algısının şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Olumlu haberler ve başarı hikayeleri projelere desteği artırırken, olumsuz deneyimler endişeleri besler. Bu nedenle, doğru ve dengeli bilgilendirme stratejileri geliştirmek önemlidir.
Yerel halkın projelere katılımı, başarılı bir kentsel dönüşüm için kritiktir. Mahalle sakinlerinin sürece dahil edilmesi, beklentilerin karşılanmasını ve projelerin sürdürülebilirliğini sağlar.
Beklentiler ve Karşılaşılan Zorluklar
- Kaliteli ve Erişilebilir Konutlar: Halk, yenileme projelerinin kaliteli ve güvenli konutlar sunmasını bekler. Ancak, artan maliyetler düşük gelirli kesimlerin bu konutlara erişimini zorlaştırabilir, bu da sosyal adalet sorunlarını gündeme getirir.
- Sosyal ve Kültürel Doku: İstanbul’un eski mahalleleri, sosyal ve kültürel bağlar açısından zengindir. Kentsel dönüşüm projeleri, bu dokuyu korumalı ve kültürel mirası yaşatmalıdır. Aksi takdirde, kültürel değerlerin kaybı ve toplumsal ayrışma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
- Altyapı ve Ulaşım İyileştirmeleri: Halk, mevcut altyapı sorunlarının çözülmesini ve ulaşım imkanlarının geliştirilmesini bekler. Ancak, plansız ve yoğun yapılaşma yeni sorunlara yol açabilir.
- Ekonomik Fırsatlar ve İstihdam: Yeni iş alanları ve ticari faaliyetler ekonomik kalkınmayı destekler. Ancak, küçük işletmeler ve yerel esnaf, büyük projeler karşısında rekabet gücünü kaybedebilir.
- Çevresel Sürdürülebilirlik: Kentsel yenileme projelerinin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir olması beklenir. Yeşil alanların korunması ve enerji verimli yapıların teşvik edilmesi uzun vadeli faydalar sağlar.
Dengeyi Sağlamak ve Öneriler
İstanbul’daki kentsel dönüşüm süreci, şehrin modernleşmesinin önemli bir parçasıdır. Ancak, bu süreçte sosyal ve kültürel unsurlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Yatırımcılar, şehir planlamacıları ve yerel yönetimler, projelerin toplumsal etkilerini en aza indirmek için duyarlı bir yaklaşım benimsemelidir.
Öneriler:
- Katılımcı Planlama Süreçleri: Halkın karar alma mekanizmalarına dahil edilmesi, projelerin kabul edilebilirliğini artırır.
- Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Projelerin tüm aşamalarında şeffaflık, güven ortamı yaratır ve olası çatışmaları önler.
- Sosyal Destek Programları: Olumsuz etkilenen gruplar için desteklerin sağlanması, toplumsal dengeleri korur.
- Kültürel Mirasın Korunması: Tarihi ve kültürel değerlerin korunması, şehrin kimliğini sürdürmesine yardımcı olur.
- Sürdürülebilirlik İlkeleri: Çevresel sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da gözeten bir yaklaşım sunar.
Sonuç
Kentsel dönüşüm projelerinin başarıya ulaşması için toplumun algısı ve beklentileri dikkate alınmalıdır. Sadece fiziksel mekanların değil, insan ilişkilerinin ve kültürel değerlerin de dönüşüm sürecinin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Bu şekilde, İstanbul hem modernleşme hedeflerine ulaşabilir hem de zengin sosyal ve kültürel dokusunu koruyabilir.
Gelecekte, kentsel dönüşümün İstanbul’daki rolü, şehrin daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve adil bir yer olmasına katkı sağlayacaktır. Doğru planlama ve uygulama stratejileriyle, İstanbul’un dünya metropolleri arasındaki konumu güçlenecek ve halkın yaşam kalitesi artacaktır.
Kaynak: Kundak, S. (2023). İstanbul’da Kentsel Dönüşüm Algısı ve Beklentileri. Çevre Şehir Ve İklim Dergisi, 2(4), 20-36. https://dergipark.org.tr/tr/pub/csid/issue/79302/1296918