Geride kalan seçimler sonrası şehirlerin ve ilçelerin belediye başkanları belli oldu. Her biri seçildiği bölgenin geleceği için farklı fikirlere sahip. Kentlerin geleceği söz konusu olduğunda akla ilk gelen hizmet ise planlama. Peki yeni nesil planlamada öncelikler neler olmalı?
Yerel seçimlerin ardından nisan ayı ile birlikte belediyelerde yeni bir dönem başladı. Seçilen belediye başkanları, şehirlerin ve ilçelerin geleceğini şekillendirecek. Şehirlerin gelişim haritasının anahtarları ise, şehir planlarında yer almaktadır. Bu da şehir plancılarının tek başına yapacağı bir iş değildir.
Şehirler çok karmaşık yapıya sahip canlı organizmalardır. Şehir; yollar, altyapı sistemleri, elektrik ve içme suyu hatlarının yanı sıra binalar, mahalleler, denizler ve göllerle bütün hâlindedir. İnsanları, ürünleri, hizmetleri, sermayesi ile değişen ve sürekli gelişen bir yapıdadır. Aynı zamanda her türlü ekonomik gelişmeden, sosyal hareketten, fiziki etmenlerden, iklim olaylarından etkilenme özelliğine sahip, hassas organizmalardır.
Bu yazımda, özellikle şehir plancıları ile yoğun bir şekilde çalışması gereken belediye başkanlarımız için kent önerilerini, planlama özelinde aktarmaya çalışacağım.
Belediye Kadrolarında Yetkin Plancılar, Jeologlar ve Mimarlar Olmalı
Şehrin geleceğine yön veren belediyeler, yurttaşların yaşam kalitesini ve refahını etkileyen yerel yönetim birimleridir. Belediyeler; personel, sivil toplum kuruluşları, yerel halk gibi birçok aktörle bir araya gelerek kente dair karmaşık süreçleri yönetmek durumundadırlar. Aslında yerel olmaları, birçok problemin farkında olmalarını kolaylaştırarak hızlı çözüme kavuşmasını sağlar. Tabi belediyelerin bunu yapabilmesi için kaynağa ve mesleki yeterlilikte personele ihtiyaçları vardır. Yerel yönetimlerde nüfus büyüklüğüne göre kadrolu yetkin plancıların, jeoloji mühendislerinin, mimar ve mühendislerin bulunması sağlanmalıdır. Planlama çalışmalarının teknik ve bilimsel açıdan kamu yararı gözetilerek uygulanması gerekmektedir.
Kentlere ilişkin planların sahiplenilmesi, uygulama etaplarının belirlenmesi, uygulama sürecinin organizasyonu ve plandan taviz vermeden hayata geçirilmesi önemlidir. Bu nedenle çok fazla taleple karşılaşacak olan belediye başkanları; siyasi ideolojiler yerine, veri ve bilgiyi önceleyerek hareket etmek durumundadır. İnsan ve çevre dostu, şeffaf, gelecek nesilleri de düşünen bir planlama ile halkı tüm süreçlere dahil etmek, sivil katılım kültürü oluşturmak, planların uygulanabilirliğini artıracaktır.
Çocuklar Kentsel Değişime Öncülük Etmeli
Bu noktada çocuklar konusuna ayrı bir başlık açmak isterim. Yapılan araştırmalar, değişiklikleri en hızlı çocukların benimsediğini ve değişikliğe hemen uyum sağladıklarını göstermektedir. Bu nedenle; çocukları kentin en önemli parçası görüp, kentsel değişimin öncüsüne dönüştürmek, gelecekte yaşamak istedikleri şehri inşa etmelerine yardımcı olmak, belki de yeni nesil belediyecilik anlayışının temelini oluşturacaktır.
Yeni Dönem Planlamanın Öncelikleri Neler Olmalı?
Belediye hizmetleri, doğumdan ölüme kadar tüm süreçleri içerir. Belediye başkanları sadece teknik hizmetler yapmakla kalmayıp, şehirdeki insanların yaşamına dokunmaktadır. Halkın bunlara ilişkin planlama yaparken bazı öncelikleri göz önünde bulundurmalarında fayda vardır. Örneğin;
- Sosyal, ekonomik, fiziksel ihtiyaçları karşılamaya dönük sosyal alanlar ihmal edilmemeli.
- Tarıma yönelik alanlar önceliklendirilerek kendine yeten kentler oluşturulmalı.
- Ulaşımda motorlu taşıtlar yerine elektrikli hatlara ağırlık verilerek sürdürülebilir şehir kimliğine katkıda bulunmalı.
- Kendi enerjisini üreten binaların yapımı yönetmeliklerle desteklenmeli ve altyapı yağmur sularını toplayıp yeniden kullanımına müsaade edecek şekilde yenilenerek, çevre dostu politikalar gündemde yerini korumalı.
- Dirençli şehirlerin inşası için kentsel dönüşüm ve yenileme çabaları desteklenmeli.
Şehir Planlamaları Kâğıt Üzerinde Kalmamalı
Yetenekli şehir plancıları ve diğer teknik insanlar tarafından yapılan planlama çalışmaları şehre yön verebilir ama kâğıt üzerinde kalmaması şartı ile… Planın bütünlüğünü bozan değişikliklerle ya da o planı hayata geçirecek gerekli kaynağı ve gücü gösteremeyen yönetimle, planların da kâğıt üzerinde kalması kaçınılmaz olacaktır.
Bir şehrin iyi planlanabilmesi ve planların sağlıklı şekilde uygulanabilmesi için iyi seçilmişlere gereksinim vardır. Yani meclis üyesinden, belediye başkanına, muhtarına kadar o şehirde yaşayan, o şehrin sorunlarına hâkim olan, halkı dinleyen, halkı iyi tanıyan, şehri dinleyen, çözüm üreten seçilmişler kentlerin geleceğinde öncü rol üstlenmektedirler. Yerel yönetimlerde plancıların tavsiyeleri dikkate alınmalı, belediye başkanı karara katılmıyorsa nedenini açıklamalı.
Sürdürülebilir Kentlerin İnşası Hedeflenmeli
İklim krizinin ve sürdürülebilirliğin bu kadar konuşulduğu günümüzde, merkezi ve yerel yönetimlerin atması gereken adımlar vardır. Ayrıca ülkemizde yaşanan afetler göz önünde bulundurularak; dirençli, koruma ve kullanma dengesini gözeten, kentsel adaletin sağlandığı, bilimsel veri ve analizlere dayanan planlama çalışmalarına ihtiyaç vardır. Böylelikle sürdürülebilir şehirlerin inşası mümkün olabilecek, kamu yararı ve planlamanın zaruri gerekçeleri haricinde plan değişikliklerinin önüne geçilecektir. Aynı zamanda toplumun tüm kesimlerine hem uygun şartlarda yaşayabilecekleri hem de kentsel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri yeşil alanlar, sağlık tesisleri, okul alanları ile nitelikli alanlar üretilmelidir.
Metrekare Bazlı Değil Değere Odaklı Dönüşüm Tercih Edilmeli
Gelelim kentsel dönüşüm konusuna… Dönüşüm, yerel halkın hakları gözetilerek gerçekleştirilmeli ve konu sadece binaların yıkılıp, yerine yenisinin yapılması gibi basit bir mantığa indirgenmemelidir. Bölgenin altyapısı, iş alanları, diğer tüm donatı alanları ile sosyal, ekonomik, çevresel faktörler gözetilerek, öncelikle planlama yapılıp arkasından kentsel dönüşüm gerçekleştirilmelidir.
Metrekare bazlı dönüşüm yerine, değere odaklanılmalı. Kentsel dönüşümde finansmana ve uzlaşma süreçlerine ilişkin yeni yöntemler geliştirilmeli; bunun için de plancılar, teknik insanlar, iletişimciler, finansçılar, geliştiriciler, siyasiler ve bürokratlar bir araya getirilmelidir.
Kentleri dönüştürürken, zaten tüm dünyada giderek yok olmak tehlikesi geçiren yeşil alanlara karşı hassasiyet de korunmalıdır. Kentin geleceğinin anahtarı olan ve çocuklarımıza bırakacağımız orman alanları, tarım alanları, doğal, kültürel ve tarihi mirasları korumalıyız. Belki de âtıl kalmaması için uygun şekilde işlevlendirilmeliyiz.
Belediye Bütçesinin Kullanımında Zaruri İhtiyaçlar Gözetilmeli
Son olarak; belediye bütçesinin doğru kullanılması, dünyanın bir darboğazdan geçtiği günümüzde her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Bütçe kullanımında zaruri ihtiyaçlar önceliklendirilmeli, yerel halkın ekonomiye katkısını artıracak adımlar atılmalı, kadınlar ve gençler gibi pozitif ayrımcılık gerektiren kitlelerin istihdama katılması sağlanarak, istikrarlı, ayağı yere sağlam basan, geleceğinden korkmayan kentler oluşturulmalı. İşte tüm bunları yapmak belediye başkanlarımıza düşüyor. Hepsine yeni dönemde kolaylıklar ve başarılar diliyorum.